Öfkenin Halleri

 
Öfkenin Halleri Öfkenin Halleri

Öyleyse sen onu öldürdün demiş ve adamı birdenbire ölüme mahkum etmiş, tam asılacağı sırada arkadaşı çıkagelmiş. Tam tersi olmuş. Bütün ordu bayram etmiş, iki arkadaş sarılıp birbirlerini öpmüşler, cellat da ikisini almış Piso’ya götürmüş. [1]. Birinci askeri ikincisini kaybettiği için, ikincisini kaybolduğu için, celladı da verilen emri yerine getirmediği için ölüme mahkum etmiş. Herkes onun da bu işe sevineceğini sanıyormuş. Atalarımız öfkesini ve saldırganlık arzularını hayvanları avlayıp vahşi yaşam koşullarında harcayarak dışa vurmuşken biz bu duyguları nereye koyacağız? Boynuna medeniyet yuları, kravatı takmış uygar insan nazik davranışlarının altına nasıl sığdıracak öfkesini? Son derece doğal olan bu duyguyu nasıl dışavuracağız?Doğru bir insan olarak bilinen Piso bir askerine kızmış; çayırdan dönerken arkadaşının nerede olduğunu bilmiyor diye. Henüz geçmemiş olan öfkesi kendini utandıran bu gerçek karşısında büsbütün artmış ve bu hırsının bir anda aklına getirdiği şeytanlıkla suçluları üçe çıkarmış, bir kişinin masum çıkması, üç kişinin birden başını yemiş.

Öfkenin Halleri

Bütün ordu bayram etmiş, iki arkadaş sarılıp birbirlerini öpmüşler, cellat da ikisini almış Piso’ya götürmüş. Birinci askeri ikincisini kaybettiği için, ikincisini kaybolduğu için, celladı da verilen emri yerine getirmediği için ölüme mahkum etmiş. Henüz geçmemiş olan öfkesi kendini utandıran bu gerçek karşısında büsbütün artmış ve bu hırsının bir anda aklına getirdiği şeytanlıkla suçluları üçe çıkarmış, bir kişinin masum çıkması, üç kişinin birden başını yemiş. Tam tersi olmuş. Atalarımız öfkesini ve saldırganlık arzularını hayvanları avlayıp vahşi yaşam koşullarında harcayarak dışa vurmuşken biz bu duyguları nereye koyacağız? Boynuna medeniyet yuları, kravatı takmış uygar insan nazik davranışlarının altına nasıl sığdıracak öfkesini? Son derece doğal olan bu duyguyu nasıl dışavuracağız?Doğru bir insan olarak bilinen Piso bir askerine kızmış; çayırdan dönerken arkadaşının nerede olduğunu bilmiyor diye. Öyleyse sen onu öldürdün demiş ve adamı birdenbire ölüme mahkum etmiş, tam asılacağı sırada arkadaşı çıkagelmiş. [1]. Herkes onun da bu işe sevineceğini sanıyormuş.