Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. - Songül çok güçlü bir kadın. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. Şimdi sekiz yaşında oldular. Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. Eskiden sosyal medya mı vardı. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. ",. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. (Gülüyor. . Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. . Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum.
Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. . Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. Şimdi sekiz yaşında oldular. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. (Gülüyor. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. - Songül çok güçlü bir kadın. Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. Eskiden sosyal medya mı vardı. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. . ",. Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum.